Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği Tütün Çalışma Grubu Üyesi olan Prof. Dr. Nazmi Bilir, hava kirliliğinin akciğer kanserine neden olabileceğini belirtti. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, hava kirliliği her yıl 6,7 milyon erken ölüme sebep olmaktadır. Dış mekan kirliliğinin 2019’da 4,2 milyon erken ölüme yol açtığı tahmin edilmekte olup, ölümlerin büyük çoğunluğu düşük ve orta gelirli ülkelerde gerçekleşmektedir.
İsviçre merkezli IQAir şirketi tarafından yapılan araştırmaya göre, 134 ülkede bulunan 30 binden fazla hava kalitesi izleme istasyonundan elde edilen verilere göre, hava kirliliği dünya genelinde ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. 2023 Dünya Hava Kalitesi Raporu’na göre, PM2,5 yoğunluğu DSÖ standartlarını aşan ülkeler arasında Bangladeş en yüksek değerle ilk sırada yer almaktadır. Türkiye ise 20,3 birimlik yoğunluğu ile 44. sıraya yerleşmiştir.
Solunum yollarında 2,5 mikron boyutundaki partiküllerin akciğere zarar verme potansiyelinin bulunduğu belirtilmektedir. Prof. Dr. Bilir, hava kirliliğinin solunum yollarını tahriş ederek enfeksiyonlara neden olabileceğini, astımlı kişilerde astım krizlerine yol açabileceğini ifade etmiştir.
Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı’na göre, hidrokarbon bileşiği olan partiküller kanserojen maddeler olarak tanımlanmaktadır ve akciğer kanseri gibi hastalıklara yol açabilmektedir. Hava kirliliğinin genel anlamda kanserle mücadelede önemli bir faktör olduğu belirtilmiştir.
Prof. Dr. Bilir, hava kirliliğiyle mücadelede bireylerin kısıtlı imkanlara sahip olduğunu ve maskelerin bu konuda yeterli koruma sağlamadığını vurgulamıştır. Hava kirliliğini azaltmak için kamuya, hükümete ve sanayi kuruluşlarına büyük görevler düştüğünü ifade etmiştir.
Sonuç olarak, hava kirliliğinin solunum yolu hastalıklarından kansere kadar birçok olumsuz etkiye sebep olduğu unutulmamalı ve temiz bir çevre için herkesin üzerine düşen görevlerin farkında olması gerekmektedir.